Ziya Gökalp • Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler
[Bu kitap, Kürtler hakkında örf-adet, geçim kaynakları, doğum ölüm düğün törenleri, yabancıya tutumları vb. örnekleri inceleyerek Kürtleşmiş pek çok aşiretin etnik Türk olduklarını objektif şekilde izah eder.]
Kitaptan Alıntı: "Gurmanç, Zaza, Soran, Lebr. Bu dört dilin sahipleri birbirlerinin konuşmasını anlamazlar. Gramer, sözdizini ve sözlük açısından aralarında büyük farklar vardır. Aralarındaki bu farklar lehçe farkları değil, dil farklarıdır. Bu dört dilin her biri, dilbilim açısından birbirlerinden bağımsızdır. Herbiri birer dildir ve hepsi çeşitli lehçelerden oluşur. Bununla beraber bu dört dil birbirine tamamiyle yabancı değildir. Bu Kürt kavimleri, gerek kendilerine, gerek birbirlerine başka isimler verirler. Mesela kendi kendilerini «kürt» adı vermezler. «Gumancız» derler. Bunlar Zaza’lara Dümbüllü (veya Dımılli) derler. Türkler ise Kürt adını Gurmanç’lara ayırmışlardır. «Filan adam Kürt müdür yoksa Zaza mıdır?» denildiği zaman Kürt’ten maksat «Gurmanç»tır. Dımıli’lere Zaza ismini veren gene Türklerdir. Zaza kelimesini ne bizzat Zazalar kendileri için, ne de Gurmançlar kullanmazlar. Kürtlerin en büyük kısmını Gurmançlar meydana getirir. Soran ve Güran Kürtleri Musul vilayetindedirler. Lur Kürtleri ise İran’dadır. Diğer vilayetlerdeki Kürtler, Gurmançlarla, Zazalardan ibarettir. Yalnız Soranilerden Şeyh Yeznî aşireti her tarafa dağıtılmıştır. Soranilerle Gurmançların bir bölümü yerleşik, bir bölümü ise göçebedir. Zazalardan, Zekdi Koçerler göçebedir. Kürtlerin bu çeşitli kısımları dil bakımından birbirlerinden ayrı oldukları gibi, giyim-kuşam, elbise ve adetleri bakımından da farklıdır. Mesela, Zazalar başka dilleri çabuk öğrenirler. Gurmaçlar ise başka dilleri güç ve geç öğrenirler. Zazaların halk edebiyatı fakirdir. Zazalar şehirlere yerleşince şehirlere özgü teknikleri öğrenmekte büyük bir yetenek gösterirler. Mesela Diyarbakır’a gelen Zazalar fırıncılık, kadayıfçılık gibi meslekleri öğrenebiliyorlar. Bahçıvanlıkta da büyük bir beceri gösteriyorlar. Mühendisler taş kırmak için Zaza amelelerin gelmesini beklerler. Çünkü bu gibi işlerde çok beceriklidirler. Fakat manevi işlerde Gurmançlar daha çok yetenek gösterirler. Gurmanç dilinin kaç lehçeye ayrıldığı henüz ilmî inceleme ile meydana çıkarılmış değildir. Kürt aşiretleri genellikle kabile halindedirler. Kabile diye birkaç amare’den (oymak) oluşan topluluğa denir. Kabile bir reis tarafından idare edilir. Kabileye mensup bütün amare’lerin reisleri, bu reise bağlıdırlar. Misal olarak Viranşehir’deki Millî kabilesini tetkik edelim: Viranşehir Milli’sinin komşusu ve rakibi Karakeçi kabilesidir. İsminden de anlaşılacağı üzere, Bursa’daki Karakeçi’nin bir koludur. Fakat Türkçeyi unutarak Kürtleşmişlerdir. Karakeçi köyleri arasında Salur adlı bir köy vardır. Salur, bilindiği gibi Oğuz elinin yirmidört boyundan biridir. Bundan başka Karacadağ’ın güneyinde «Kanklı» mazrası vardır. Bu isim Kanklı’ların da eskiden Karakeçi’ye komşu olarak oturduklarını gösterir. Türkan aşireti de Karakeçi’ye komşudur. Zaten eskiden Karakeçi kabilesine bağlı olan Türkan aşireti, İbrahim Paşa zamanında zorla Mılili’ğe sokuldu. Türkan, Oğuz’un «Beydili» boyundan olduğu gibi, Karakeçi içinde de «Beydili»li köyleri vardır. Karakeçi kabilesi asıl batınları (soy) içine alır.. Şeyhan amaresi (oymak) de; Devaran, Şehikan, Bulülan batınından (soy) Habeş Ağa ailesi denilen bir aileden çıkmıştır. Bu aileye hala «Torunlar» adıverilir. Şimdiki reisleri «Anenan» batınına mensuptur. Bu başkanlık ailesi güya Çabakçur (Bingöl)’den gelmişlerdir. Şimdiki başkan Veli beyin oğlu Abdulkadir Bey’dir."
Mehmet Özgür Ersan Abdal Yesari
 

Dünyapress TV

Xəbər lenti