2024 Paris Olimpiyatları sansasyonel bir şekilde başladı. Fransa'nın empatiden uzak yaklaşımına bu yazıda değinmeyeceğim. Bize gelince, Türk Olimpiyat Takımı'nın kıyafetlerini fazlasıyla tartıştık. Bir taraftan da Filenin Sultanları hiç olmaması gereken bir şekilde gündemin merceğine oturdu. Bu türden gündemlerin hiçbirisi açıkçası beni motive etmiyor. İster istemez bu tablo 36 yıl öncesine, Naim'in Seul'deki başarısına götürdü. Başlangıcı hiç de öyle dikkat çekici türden olmayan bir yolculuğa. Mükemmel olmayan ekipmanlar, çok çekici olmayan bir spor dalı, örnek alabileceği bir rol modelinin olmadığı küçük bir kasaba. Böyle bir yerden rekorları alt üst eden, 3 defa olimpiyat şampiyonu biri çıkar mı diye sorabilirsiniz. Çıkıyor! Öyle mucize filan demeye de gerek yok. Mucize dersek bir daha yeni Naim'ler çıkmaz. Peki nasıl oluyor da Kırcaali'deki bu salondan kocaman bir Naim çıkıyor? Sorunun cevabı ders kitaplarına girmesi gereken bir hikaye