*Voleybolcu kızların ne prim istediğini Şerafettin Tilki açıkladı. Milli futbolcuların ne istediklerini öğrendiğinizde mideniz bulanacak* Hani olmaz da, diyelim ki oluverdi. A Milli Futbol Takımımız Avrupa şampiyonu oldu. İlk konu ne olurdu? Evet, evet sizleri duyuyorum: PRİM.. Japonya-Kore’nin ortaklaşa düzenlediği dünya kupasında üçüncü olduk. Haluk Ulusoy Federasyon başkanı, Şenol Güneş teknik patrondu. Millet olarak daha coşkuyu yaşamadan, prim kavgası çıkmaz mı! Yok yok hatırlayın para, pul değildi. Mercedes marka jipti konu. Teknik ekip bazı oyuncuları es geçip, bazılarına araç verilmesi için liste sunmuş kıyamet kopmuştu. Ardından da Güneş ve ekibi özel prim istemiş; ortalık toz duman olmuştu. Fatih Terim ile gittiğimiz Avrupa şampiyonaları. Önce Avusturya-İsviçre. Ardından Fransa. İlkinde Rahmetli TFF Başkanı Hasan Doğan ile yönetici Levent Kızıl’ın uğraşlarına rağmen ne kavgalar yaşanmıştı. Ayak bastı parası, galibiyet primi, ardı arkası kesilmeyen istekler. Uçur paralar. Hele Fransa var. Tam evlere şenlik. Daha maçlara çıkılmadan otel odalarında Terim ve oyuncular arasında yaşananlar. Dönemin başkanı Yıldırım Demirören ve ekibinin kaosa sürüklenen prim kavgaları medyada geniş yer bulmuştu. Öyle ki, yarı final, final hatta kupayı alan ülkeden daha fazla para saçılmıştı. Turnuvada hayal kırıklığı, primde şampiyonluk yaşamıştık!.. Buradan hareket ile tarih yazan Kadın Voleybol takımına geçelim. Kulağımız delik. İtiraf edeyim böylesini ilk kez duydum. Altın kızlarımız ile gururlandım. Hepsi öz kızım gibi.. Yer Belçika’nın başkenti Brüksel. Yani AB’nin merkezi. Voleybol Federasyon Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, ekibi ve diğer görevliler salonda. Daniele Santarelli ve sporcular da hazır. Başkan, “Şampiyonluk için ne versek az. Prim olur, başka bir şey olur. Tüm özel isteklerinizi yerine getireceğiz. Salonda işiniz bitti. Şimdi söz sırası sizde” dedi.. Önce İtalyan hoca söz aldı. “*Bu konuda konuşması gereken oyuncularım*..” diyerek sözü Kaptan Eda Erdem’e bıraktı. Otelin salonu bir anda sessizliğe büründü. Kimseden çıt çıkmıyordu. İşte Eda’nın o kısa konuşması: "*Atatürk’ün sporcu kızları, ülkesi adına kazandıkları başarıyı pazarlık konusu yapmaz. Ne prim ister, ne de başka özel bir şey. 85 milyona yaşattığımız mutluluk bize yeter*..” Öyle bir alkış tufanı kopar ki, sormayın gitsin. Orda olanlar gibi olayı dinleyince boğazım düğümlendi. Ya siz nasıl güzel kalpli insanlarsınız. Allah eksikliğinizi göstermesin. Peki bu güzel kızlarımız ödül olarak ne alacaklar. Sadece yönetmelik gereği kişi başı 150 Cumhuriyet altını. Yani 1.6 milyon lira. 14 oyuncu toplamı 23 milyon.. Takımın İtalyan hocası ise sadece 40 Altın. Federasyon, ödül alarak alacağı 500 bin Euro’yu ekstradan dağıtır mı bilinmez. Ya sevgili dostlar. Güzel insanlar. Futbol takımının ayak bastı primi bile kat be kat fazlası. Ay-Yıldızlı forma taşıyan iki takımın arasındaki fark. Nasıl eğleniyor muyuz! Ağlanacak halimize gülüyor muyuz!.. Sözde milliler. Kadının gücü, yüreği, sevgi ve saygısı.. Umarız birazcık ders alırsınız. Güneş, Terim ve onların milli takım tayfaları. Kuntz’un evrim değiştiren genç kadrosu.. Yeniçağ