Aziz Nesin Türkiye Yazarlar Sendikası başkanlığını yaparken, sendikanın ikinci başkanlığı görevinde bulunan Demirtaş Ceyhun, "Yaşasın Aziz Nesin" başlıklı kitabında, Nesin'in çay düşkünlüğünü şöyle anlatır :
"Aziz Bey, dehşetli düşkündür çaya.. Şeker çayın tadını bozuyor diye, şeker de koymaz içine. Çalışırken de çaydanlık kaynar durur ocakta. Akşama kadar bilmem kaç bardak şekersiz çay içer.."
Yıllar önce Aziz Nesin, Moskova'dan Tiflis'e geçmiştir. Uçak erken kalktığı için de çay içememiştir. Uçak, Tiflis'e iner inmez mihmandara "Aman" der, "bana bir bardak çay bulun !" Mihmandar, "Çay goley" der, "Hele bir otele gidelim !" Otele gelirler. Nesin yine "çay" diye tutturur. Mihmandar yine, "Çay goley canım.. Hele sen odana çık, eşyalarını bırak gel !"
Aziz Nesin, çaresiz odasına çıkar, eşyalarını bırakır, elini yüzünü yıkadıktan sonra lobiye iner. Bir de ne görsün ? Masada bir şişe şarap ve iki kadeh..
O "Yahu bir bardak çay !" dedikçe mihmandar "Canım çay goley, önce birer yudum şarap içip gelişini kutlayalım. Hadi hoş gelmişsen.." diye karşı çıkmakta..
Bir bardak, bir bardak derken şişe biter öğle olmadan.. Şişe bitince Nesin yine "çay" diye tutturur.. Mihmandar yine "Çay goley canım" der, "hele şöyle bir Tiflis'i gezip görelim de.."
Fazla uzatmayalım, yolda önemli bir Gürcü yazarla karşılaşılır ve Nesin zorla göl kenarındaki bir lokantaya götürülür.. Tabii hemen şaraplar söylenir.. İkindi olmuştur. Gölde yüzerler, çıkarlar ve tabii hemen şaraplar söylenir.. Artık akşam olmuştur. Bu kez de akşam yemeğine gidilir. Ama bu kez kadehle de içilmez şarap, Gürcü törelerine göre boynuzla içilir. Hem de bir dikişte !..
Aziz Nesin sonrasını anlatırken, ne kadar içtiğini, gecenin kaçına kadar içtiğini anımsayamadığını itiraf ediyor. Tek anımsadığı, bir masanın başına oturmuş, karşısında bir dolu insan. Fotoğraflarını çekiyorlar. Sorular soruyorlar. Meğer gezi bitmiş artık dönüyormuş, dönmeden önceki basın toplantısıymış bu !..
Gazetecilerden biri, "Tiflis'i nasıl buldunuz ?" diye sorunca Nesin hemen cevabını yapıştırmış : "Tiflis benim için kocaman bir tavan !" Birden bir sessizlik olmuş salonda. Şaşırmışlar. "Anlayamadık" demişler. "Anlayamayacak ne var ?" demiş Aziz Nesin, "Arkadaşlarınıza sorun. Geldiğimden beri şarap içmekten başka bir şey yapmadım. Sizin törelerinize göre de şarap boynuzla içiliyor. Boynuzla da yudum yudum içilemiyor. Boynuzun içini de boş bırakamıyorsunuz. Habire boynuzu kafaya dikmekten, tavandan başka bir yere bakamadım ki.. Tiflis deyince gözümün önüne kocaman bir tavan geliyor.. Hepsi bu.
(REFİK DURBAŞ, "Rakı İle Edebiyat Muhabbeti")
Teref.az